ÇÖKEN EĞİTÄ°M SÄ°STEMÄ°NÄ° ÖÄžRETMENLER AYAÄžA KALDIRACAK!
Ülkemizin zor bir coÄŸrafyada, hassas dengelerle örülmüÅŸ bir jeopolitik bölgede olduÄŸu öteden beri bilinen bir gerçektir. Tarih boyunca pek çok medeniyete yuva olan ve içinden tarihe yön veren pek çok önemli kiÅŸi çıkan dünyanın en önemli yerlerinden biri olan Anadolu, ülkemize ve medeniyetimize de kucak açmıştır. Elbette hep göz önünde olan böyle bir yer, aynı zamanda hedef tahtasında da olacaktır. Öyle ki yine tarihteki pek çok önemli savaÅŸ yine bu coÄŸrafyada yaÅŸanmış, acılarla yoÄŸrulan kültürler kendisine has bir dokuya sahip olmuÅŸtur.
Bir eÄŸitimcinin önemli bir raporun giriÅŸ cümlesini bu konuyla baÅŸlatması boÅŸuna bir tercih deÄŸildir.
BulunduÄŸumuz bölgenin bu kadar hareketli olması, burada yaÅŸayan tüm medeniyetleri de deÄŸiÅŸime hızlıca ayak uydurabilen ve hatta deÄŸiÅŸime yön verebilen bir yapıya dönüÅŸmeye zorlamıştır. Tarihimizdeki dünyaya yön veren medeniyetler bu yeteneklerini kaybettikleri anda küçük ve kendi halinde bir ülke olarak varlıklarını sürdürmemiÅŸler, doÄŸrudan yıkılmışlardır. Ä°ÅŸte dünyanın çok az yerine has olan önemli gerçeÄŸimiz tam da budur: Tarihe yön veremezsek tarih oluruz!
CoÄŸrafyamızda hüküm sürmüÅŸ olan Hitit, Antik Yunan, Roma, Selçuklu ve nihayetinde Osmanlı Devletlerinin benzer yaÅŸam süreçleri dikkat çekicidir. Büyüyüp geliÅŸemedikleri dönemde yıkıma sürüklenmiÅŸlerdir.
Cumhuriyetimiz medeniyetimizin en karanlık anlarında bir aydınlanma hareketi de ortaya çıkarmıştır. Ülkemiz sadece düÅŸmanların geri püskürtülmesiyle ve askeri deha ile kurtarılmamıştır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eÅŸsiz askeri dehasının yanı sıra üstün devlet yönetimi yeteneÄŸi sayesinde, savaşın içerisinde dahi cepheden gelerek açılışını yaptığı 1921 yılı Maarif Kongresi tüm anlatacaklarımızın da temelidir. Geri kalmışlığın ve cehaletin egemen olduÄŸu topraklarımızdan sadece düÅŸmanı yenerek zafer elde edilemeyecektir. Atatürk büyük bir öngörü ile askeri zaferlerle eÅŸ zamanlı olarak eÄŸitim alanında da zaferler elde ederek ülkemizin kuruluÅŸ sürecini güçlü bir temel ile gerçekleÅŸtirmiÅŸtir.
Tarihe yön vermek için medeniyetler içerisinde öncü olabilmek gereklidir. Ancak bu öncülük görevini sadece askeri veya ekonomik güç ile yapmaya çalışmak mümkün deÄŸildir. Bilimde, sanatta, zanaatta, sporda, vb… kısacası tüm toplum yaÅŸamında öncü olabilmek gereklidir.
Ä°ÅŸte burada da ülkemizin eÄŸitim sistemi ve bu sistemin baÅŸarısı hayati önemdedir.
KurtuluÅŸ Savaşı’nda ülkenin BaÅŸkomutanını cepheden alıp getiren de tam olarak budur.
Normal bir eÄŸitim sistemi ile deÄŸiÅŸimlere uyum saÄŸlayacak hale gelebilirken; iyi bir eÄŸitim sistemi ile deÄŸiÅŸime yön vermemiz mümkün olabilir. Elbette iyi bir eÄŸitim sistemi dogmalardan ve siyasi erkin güncel ihtiyaçlarından arındırılmış, bilimsel ve toplumun uzun erimli faydasını hedefleyen bir ÅŸekilde organize edilmiÅŸ olmalıdır.
Ancak günümüzde eÄŸitimimizin çıktısı olan gençlerimiz ne yazık ki her yıl daha da zayıf bir bilgiyle ve eksik yeteneklerle hayata baÅŸlıyorlar. Elbette hala üstün yetenekli gençlerimiz var. Ancak eÄŸitim sistemleri toplumun genelinin yükseltilmesini hedeflemez mi?
Bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var!
Gençleri donanımsız, öÄŸretmenleri mutsuz ve hedefleri belirsiz bir eÄŸitim sistemi var elimizde. Ancak umutsuz ve çaresiz olmak için yanlış bir coÄŸrafyadayız. Zira tarihimiz bizlere asla umutsuz olmamamız gerektiÄŸini çünkü asla tüm çarelerin tükenmediÄŸini göstermiÅŸtir.
Büyük Önderimiz BaÅŸkomutan Atatürk, aynı zamanda BaÅŸöÄŸretmenimizdir! O nedenledir ki bu ülkedeki her öÄŸretmen aynı zamanda bu ülkenin aydınlanma neferidir! Ä°ÅŸte bu nedenle ülkemiz öÄŸretmenlerinin en büyük sivil toplum kuruluÅŸu olan derneÄŸimiz kendisine düÅŸen büyük bir sorumluluk olduÄŸunu düÅŸünmektedir.
DerneÄŸimizin önünde duran konu sadece bir özel eÄŸitim-öÄŸretim sektörünü ayakta tutmak sorunu deÄŸildir. Bizler ülkemizde eÄŸitim-öÄŸretim faaliyeti yapılan tüm alanlarda sürecin doÄŸru, verimli ve çağının ötesinde bir hedefle iÅŸlemesi konusunda bir sorumluluÄŸumuz olduÄŸuna inanıyoruz. Ülkemizin bugününü kurtarıp, yarınlara mutlu ve huzurlu bir halk ile ulaÅŸması temel hedefimizdir. Ä°ÅŸte bu nedenlerle ÖSÖB-DER her yıl eÄŸitimin bir parçasının analizini yapmakta, sonuçlarını kamuoyu ile paylaÅŸmaktadır.
Çalışmalarımızı “Ä°yi EÄŸitim, Huzurlu ÖÄŸretmen ve Mutlu ÖÄŸrenci” ekseninde eÄŸitim sistemimizin kronikleÅŸmiÅŸ yapısal sorunları üzerinde sürdürmeye özen gösterdik.
DerneÄŸimizin kuruluÅŸ amacı eÄŸitimin temel paydaşı olan biz öÄŸretmenlerin haklarını geliÅŸtirmek ve korumaktır. Bu amaç ile felsefemizi ÅŸu ÅŸekilde özetleyebiliriz: Modern eÄŸitim-öÄŸretim sistemleri, geleceÄŸin belirsizliÄŸi karşısında potansiyelinin farkında olan ve onu ilgi alanları çerçevesinde geliÅŸtirebilen bireyler oluÅŸturmak amacındadır. Bunun yanında üretim araçlarının ve toplumsal yapının günbegün deÄŸiÅŸtiÄŸi günümüzde, bu eÄŸitim sistemleri kendilerinden bekleneni karşılamak için çok hızlı tepki verebilen modüler bir yapıda olacaklardır. Ä°ÅŸte bu varsayımdan yola çıkarak öÄŸretmenlerin de geniÅŸ bir bakış açısıyla kendilerini geliÅŸtirebilen, her yeni gün kendisini çoÄŸaltarak yeniden var edebilen ve yeniliklere rahatlıkla ulaÅŸma imkânına sahip öncü bireyler haline gelmesi saÄŸlanmalıdır. Elbette hem öÄŸrencilerin hem de öÄŸretmenlerin geliÅŸim süreçlerinde rehberlik edecek temel motivasyon unsurları dikkate alınmalıdır.
Toplumların inanılmaz bir hızda deÄŸiÅŸim geçirecekleri varsayılan önümüzdeki süreçte ülkemizin bu döneme hazır hale getirilmesi için öncelikle yetiÅŸmiÅŸ insan gücüne ihtiyaç duyulacağı açıktır. Yukarıda bahsedilen eÄŸitim-öÄŸretim sistemi bu anlamda hayati önem taşımaktadır.
Ülkemiz bir yol ayrımına doÄŸru ilerlemektedir. Ya öncü medeniyetlerin zaten aydınlattığı alanlarında kendimize yer bulmaya, doÄŸrusu baÅŸkalarının beÄŸenmediÄŸi ve boÅŸ bıraktığı yerlerden birisini tercih etmeye çalışacağız ya da topyekûn bir aydınlanma ile ışık saçan ve geleceÄŸin belirsiz karanlığını aydınlatan bir güneÅŸ gibi kimsenin ayak basmadığı gelecekte, yeni keÅŸfettiÄŸimiz yerlerde olacağız. Ülkemiz güçlü bir potansiyele sahip olduÄŸunu tarihinde pek çok defa göstermiÅŸtir. DoÄŸru adımlarla geleceÄŸimizi bize bırakılan alanlarda deÄŸil, istediÄŸimiz her yerde bağımsızca planlayabilme gücüne sahip olmalıyız.
DerneÄŸimiz bu geniÅŸ bakış açısıyla sorumluluk almakta ve öÄŸretmenlerin yaÅŸam ÅŸartlarının iyileÅŸtirilmesini ülkemizin geleceÄŸi açısından vazgeçilmez görmektedir. Elbette her yeni hak, yeni sorumlulukları da beraberinde getirmelidir. DerneÄŸimizin bir baÅŸka çalışma alanı da öÄŸretmen etik deÄŸerleridir. Çalışma alanlarının mutlu ve huzurlu olması yukarıda bahsettiÄŸimiz baÅŸarılar için olmazsa olmazdır. Bundan dolayı “iÅŸ barışını korumak ve geliÅŸtirmek” çalışmalarımıza ÅŸeklini veren temel deÄŸerlerimizdendir.
KurulduÄŸumuz günden beri dernek olarak sektör içerisindeki tüm paydaÅŸlarımızla diyalog kanalları yaratmayı amaçladık. Bu amaçla çalışmalarımızda birlikte yol alabildiÄŸimiz veli, öÄŸretmen ve kurucu platformlarına ve bakanlık yetkililerine teÅŸekkürü bir borç biliriz. Bir önceki raporumuzda olduÄŸu gibi bu raporumuzla da gerek paydaÅŸlarımızla gerekse de kamuoyu ile bilgi alış-veriÅŸinde bulunmayı ve sorunlara çözüm yolları geliÅŸtirmeyi amaçlıyoruz.
Bizler eÄŸitim emekçileri olarak ülkemiz ve mesleÄŸimiz için daha iyi, daha güzel bir gelecek konusundaki ideallerimizden vazgeçemeyiz. Bu açıklamayı bir manifesto olarak deÄŸerlendirerek bizlerle birlikte yolmanız, çabamızı güçlendirmeniz ülkemizin geleceÄŸini aydınlatmamızı hızlandıracaktır. Raporumuz üzerine yorumlarınızı ve önerilerinizi bizlere bilgi@osobder.org üzerinden ulaÅŸtırmanız çalışmalarımızın geleceÄŸi açısından oldukça deÄŸerlidir.
Atatürk'ün "Milletinin içine düÅŸtüÄŸü durumu yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ifadesinden hareketle: EÄŸitimin içine düÅŸtüÄŸü durumu öÄŸretmenlerin azim ve kararı kurtaracaktır!
Anketimizin sonuç raporuna aÅŸağıdaki linkten ulaÅŸabilirsiniz.
Volkan DAÄžLI
ÖSÖB-DER Yönetim Kurulu BaÅŸkanı
sob-der-egitim-raporu-aralik-2023_2.pdf dosyasını indirmek için tıklayın!